31 Ekim 2013 Perşembe

Kızıma Çanta Diktim...

 Bu çantayı dikeli oldu biraz ama kısmet bugün yayınlamakmış. Ben seviyorum galiba işleri son ana sıkıştırıp,son anda bir hamle ile bitirmeyi...
 Bu çantayı da Kurban Bayramının arefe gecesi diktim.Çanta dikimini tamamen Yasemin Hanım'ın bloğuna bakarak yaptım.Kendisine teşekkür ediyorum.Daha önce diktiğim sabahlıkta da bu Rihannalı kumaştan kullanmıştım.Yaşı gereği olsa gerek kızım seviyor bu tür kumaşları...
İçine çift kat kapitone koydum,ağız kısmını fermuarlı yaptım.İlk iş için fena olmadı diye düşünüyorum.Kızım beğenerek kullanıyor,bu da beni çok mutlu ediyor...
                                                                                  Hayırla kalın.....

30 Ekim 2013 Çarşamba

Klasik Kek!

   Bazı tarifler vardır.Çok kolay görünür bunun da tarifi mi verilir diye düşünürüz.Ama bazen yeni evli bir arkadaş ya da bir üniversite öğrencisinin hiç bilmediği bir tarifi yapmak istemesi ve bulamaması olabilir diye düşünüp ekledim bu tarifi...

MALZEMELER:
3 yumurta (oda sıcaklığında)
1,5 s.b toz şeker
1 s.b süt
1 s.bardağından 2 parmak eksik sıvıyağ
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya(isteğe bağlı)
3 y.k kakao + 3 y.k süt
2,5-3 s.b un(Boza kıvamını alacak kadar ekliyoruz.)

YAPILIŞI:
Yumurta ve toz şeker hiç pütür kalmayıncaya kadar çırpılır.Ardından sıvı malzemeler (süt,sıvı yağ)eklenir,karıştırılmaya devam edilir.Ardından yavaş yavaş un eklenir,göz kararı son unu koyduğumuzda kabartma tozu ve vanilyayı da ekliyoruz,tekrar karıştırıyoruz.

Kalıbımızı yağlıyoruz,kek harcını 1 s.b kalacak şekilde içine döküyoruz.Kalan harca kakao ve sütü ekleyip karıştırıyoruz ve üstüne döküyoruz.
Keki yapmaya başlarken fırınımızı fanlı olarak 210 dereceye açıyoruz,keki fırına koyarken ısıyı 170'e düşürüyoruz.Yaklaşık 15-20 dk sonra 160'a düşürüp ağır ağır içini çekene kadar pişiriyoruz.Tabii ki ilk 20-25 dk fırının kapağını asla AÇMIYORUZ...
                                                                                                             AFİYET OLSUN,Hayırla Kalın...

29 Ekim 2013 Salı

Kullanışlı Bir Çekiliş....


Arkadaşımız her evde bulunması gereken bir ürünle çekiliş yapmış,ben katılıyoruuuum,siz de buyrun.Bol şans!  http://pisceswot.blogspot.com/

28 Ekim 2013 Pazartesi

Kızılcahamam Asya Termal'deydim...

     Ben bu ara çok mu gezdim ne? Bloğum gezi bloğuna benzedi sanki!Önceki postta hafta sonu Kızılcahamam'a gittiğimi yazmıştım,kısaca gözlemlerimi yazayım istedim.Çok yoğun bir program vardı fazla fotoğraf çekemedim ama olduğu kadar işte...

                                                     Kızılcahamam'ın uzaktan görünüşü...



  Bu görünen binanın alt katında yemeklerimizi yedik(resim 1),Boğaziçi Restoran.Üst katlarda ise çeşitli büyüklükte toplantı salonları var.(resim 2)Toplantılarımızı oralarda yaptık...Önce tüm İç Anadolu Bölgesi olarak toplandık,ardından kadınlar olarak ayrılıp kendi toplantımızı yaptık...
   Yalnız şu var ki kadınlar iş disiplini konusunda erkeklerden daha başarılı...Daha önce de bu toplantılara sadece kadınlar olarak katılmış ve erkeklerdeki sıkıntıları hiç yaşamamıştık.Toplantı esnasında girenler,çıkanlar sürekli konuşmacıların dikkatini dağıttı,hiç hoş olmadı.Tüm kadınlar olarak şiddetle kınadık vallahi böyle yapan erkekleri...

   
Burası resepsiyonun hemen önü havuzun güzel bir ışıklandırması var,akşam çok güzel oluyor.

       Ben esasen kaldığımız bölümü çok beğendim,2 oda şeklinde,bir bölümü de sürgülü bir kapı ile ayrılınca 3 oda gibi olmuş.6 kişi rahat rahat kalır.Apart şeklinde,içinde her şey var.Açıkçası otel tarafını pek beğenmedim,5 yıldızlı bir otel kalitesinde değildi.Ama kaldığımız yerin hiç fotoğrafını çekemedim,hep akşam girdik,ışık da çok azdı olmadı.Arkada görünenler apart şeklinde olan yerler,devre mülk olarak da veriliyormuş.
    Ancak şu üzerinde durduğum yol var ya,ömre bedel!Çıkana kadar öldüm,bittim inanın.Daha yukarılara nasıl çıkılır ki diye hayıflanırken,bir teleferik olduğunu görüp rahatladım...(Bu arada yüzümdeki ilginç Z harfi eşimin eseri)Kıyafetim de bir önceki postta yayınladığım kombinim...

   Otelin en önemli özelliği olan termal bölümü ise çok güzeldi.Farklı büyüklük ve özellikte 3 tane 
havuzu var.Termal havuzda uzun süre kaldık,şifa niyetine inşallah.Her yer temiz ve güzeldi,tavsiye eder miyim,EVET!Termal tatil sevenler için güzel bir alternatif...
                                        
     Yarın Cumhuriyet Bayramı okula gidip tören yapacağız...Herkesin bayramı kutlu olsun...
                                                                                   Hayırla kalın...

27 Ekim 2013 Pazar

MUTLAKA OKUYUN!



Hindistan da çok ünlü bir ressam varmış.

Herkes bu ressamın yaptıklarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş ve onu 'Renklerin Ustası' anlamına gelen Ranga Çeleri olarak tanısa da; kısaca Ranga Guru derlermiş.


Onun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi ise artık eğitimini tamamlamış ve son resmini yaparak Ranga Guru'ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş.

Ranga Guru ise;

- Sen artık ressam sayılırsın Raciçi. Artık senin resmini halk değerlendirecek, diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Raciçi denileni yapmış ve birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, tüm resim çarpılar içinde ve neredeyse görünmüyor. Çok üzülmüş tabi. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki. Alıp resmi götürmüş Ranga Guru'ya ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş.

Ranga Guru üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Raciçi yeniden yapmış resmi ve gene Ranga Guru'ya götürmüş. Tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş Ranga Guru. Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte... Ve yanına insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile birlikte bırakmasını istemiş.

Raciçi denileni yapmış.

Birkaç gün sonra gittiği meydanda görmüş ki resmine hiç dokunulmamış, fırçalar da, boyalar da kullanılmamış. Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru'ya gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış.

Ranga Guru ise;

Sevgili Raciçi, sen birinci konumda insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşabileceğini gördün.

Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı.

Oysa ikinci konumda onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye kalkmadı, cesaret edemedi.

Sevgili Raciçi, mesleğinde usta olman yetmez, bilge de olmalısın. Emeğinin karşılığını ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Onlara göre senin emeğinin hiç bir değeri yoktur.

Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma.

Bordo Pantolona Siyah Tunik...

    Perşembe günü birlikte çalıştığımız arkadaşla çarşıya çıktık.Daha önce rengini ve modelini çok beğenerek yukarıdaki bordo pantolonu almıştım.Ama ne ile giyeceğimi hiç düşünmedim,aldım,astım dolaba...Bu hafta sonu bir STK'nın bölge toplantısı için Kızılcahamam'a gidecektim,pantolonumu giymeye karar verdim ama üstüne giyecek bir şey bulamadım.İşte Perşembe günü siyah bir tunik almak umuduyla çarşıya çıktım ama yok,yok!En markalısından en basit mağazaya kadar baktım ama nafile bulamadım.Diksem diye düşündüm ama vakit yok...Kimi çok süslü,kiminin kumaşı basit vs,bulamadım.Son çare iş başa düştü,gittim kumaş aldım,son gece bir uğraş diktim,tam da istediğim gibi oldu.Sade ve şık!
    Kumaşı ipek krep! Yer olarak güzel ama bir daha kullanacağımı sanmıyorum;çünkü kırışıyor.Hele de şehir dışına çıkacaksanız sıkıntı,valizde kırışıyor,ütü de bulamazsanız yandınız!

  Yakasını seyyar yaptım ki başka kıyafetlerimle de kullanabileyim...   
                  Bu da yakasız hali...Duruma göre böyle de kullanabilirim!
Kalıbı CREAZION ELİŞİ dergisinden kullandım.Üst beden ayrı alt ayrı kalıptan,ikisini birleştirdim.
Vicdanımın notu:Daha önce başladığım uzun ceketimi de en kısa sürede bitireceğim...
                                                   Hayırla kalın...

23 Ekim 2013 Çarşamba

Sac Üstü

15 yıllık bir evliliğim var,çok şükür.Bunca sene boyunca tatlısından tuzlusuna birçok hamur işi yapmışımdır.Ancak ilk kez sac üstü(haşhaşlı katmer) yaptım.Annem çok güzel yapar bunu,tel tel olur çok severim.Annemin yaptığı gibi olmayacak,o tadı tutturamayacağım diye mi korktum bilmiyorum ama hiç kısmet olmadı.Dün aklıma esti kalktım yaptım,annemin yaptığı kadar olmadı belki ama yine de severek yedik,hiç kalmadığına göre güzel olmuştu sanırım...Nasıl yaptığıma gelirsek:
Malzeme:3 s.b un
                Yarım paket maya
          Tuz ve su
                     1kase dövülmüş haşhaş
                             1 s.b sıvıyağ(haşhaşla karıştırılır)

Bu malzemelerle(haşhaş ve yağ hariç) çok katı olmayan hamur yoğurup yarım saat kadar beklettim,çok mayalanmasına gerek yok.Elma kadar bezeler alıp açtım.

İçine yağ ile karıştırılmış haşhaş sürdüm.

   Şekildeki gibi rulo yaptım ve bu ruloyu kendi etrafında doladım.


   
En son tekrar açtım ve teflon tavada arkalı önlü pişirdim.İçinde yağ var ama lezzetine lezzet katayım derseniz sıcakken tereyağ ile yağlayabilirsiniz.
Afiyet olsun...
                                                                                               Hayırla kalın...

Kızımın Cicileri Çekiliş Haberi...

Kızımın Cicileri bloğunda çekiliş var .Buyrun:http://bebegimincicileri.blogspot.com

21 Ekim 2013 Pazartesi

Ayakkabı Çantası


    Gecenin bir yarısı uykudan hemen önce çalışkanlığım tuttu,bilgisayarın başına geçtim.Aslında telefonu şarja takarken bu resmi gördüm,paylaşmak istedim.Hafta sonu kayın validem kahvaltıya çağırmıştı,eşime ciğer kavurması yedirmek için.Ciğer ve bilumum sakatatları çok seven bir eşim olmasına rağmen ben bırakın dokunmayı,görmeye bile dayanamıyorum ne yazık ki...Böyle olunca da Allah razı olsun anneler devreye giriyor.Kurbandan gelen ciğeri direk eşim aracılığı ile annesine havale ettik,hafta sonu da afiyetle yediler.Ben ve kızlarım için  ise normal kavurma yapmıştı, sağolsun.
   Bu çantayı geçen anneler gününde yapmıştım.(Bir benzerini de kendi anneme yaptım.)Okulumuzda nakış kursu açılmıştı,öğle araları boş geçmesin diye değerlendirmiştim Kurdele nakışı hem yapımı zevkli hem de çok zarif geliyor bana.Kısa sürede bitmesi de ayrı bir güzelliği.Bu biraz uzun sürdü ama,tüm yaprakları elimde tek tek kıvırdım,diktim ve içini astarladım,sonuçta ortaya herkesin beğendiği güzel bir iş çıktı.Güle güle kullansınlar...
                                                                           Hayırla yatın,hayırla kalkın inşallah!

20 Ekim 2013 Pazar

Cahil Cesareti

       Bazı kadınlar vardır trafikte,birçoğumuza denk gelmiştir mutlaka...Sınır tanımazlar,kural bilmezler!Her halükarda yolun kendilerine ait olduğunu düşünürler. Eeee haksız da sayılmazlar hani,güzel bir hanımefendi trafiğe çıkmışsa geçiş üstünlüğü elbetteki onundur...Şaka bir yana cahil cesareti olarak düşünüyorum bunu,herkes yol benim diye atlarsa olacakları tahmin etmek hiç de zor olmasa gerek!





    Genelde trafikte kurallara uyarım ama ben de bir iş yaptım ki,yapmaya başladım diyelim,tam cahil cesareti...Görmüş olduğunuz ceketi dikmeye kalkıştım. Burda Dergisinden bir model,kalıpları çıkarmam bile bir akşamımı aldı.Ben ki öyle profesyonel bir terzi değilim malum.Ama başladım bir kere,eğer sonuçta ortaya bir şey çıkmazsa, kumaş ziyan olursa eğitim zaiyatı,bu işle uğraşırken harcadığım zaman ise eğitime harcanmış zaman diye nitelendirilip işin içinden sıyrılmayı planlıyorum.Ama bir de alnımın akıyla diker bitirirsem değmeyin keyfime...
   Sonuç olarak: Görelim Mevlam neyler,neylerse güzel eyler...diyorum. Allah'a emanet olun!
      Bu da kumaşım,yünlü bir kumaş...Neredeyse 6-7 yıldır                                              öyle duruyordu inşallah bir işe yarayacak....





19 Ekim 2013 Cumartesi

Batum'da Bir Gün...

Hayırlı akşamlar herkese...
   Bir kurban bayramını daha geride bıraktık,çok şükür...Rabbim seneye de görmeyi nasip etsin herkese.Daha önce Rize'den dönüş yazımda Batum'dan bahsedeceğimi yazmıştım,onu yazayım fırsat bulmuşken dedim.Bu Batum'a benim ilk gidişim,sevdim mi HAYIR! Başkalarını bilmem ama bana çok soğuk geldi,kendimi sanki Tolstoy'un,Dostoyevski'nin kitaplarında gibi hissettim,içim titredi resmen.
   İlginç bir şehir Batum,Karadeniz'in Çukurovası diyorlarmış çok doğru...Karadeniz bütün sıkıntısını Türkiye'ye yaşatıyor,o tarafa geçince kedi gibi oluyormuş.İçimiz acıdı ama nasıl gitmiş bu bereketli topraklar bizden diye...Kimsenin toprağında gözümüz yok,herkes barış içinde yaşasın ama bir zamanlar o toprakların bizim olduğunu bilmek üzüyor insanı!
Şehrin bir tarafında inanılmaz bir ihtişam var ,diğer tarafında ise geçmişten kalma sefillik,rezillik izleri insanın içini donduruyor.
Burası bizdeki Turizm Otelcilik Yüksek Okulu gibi bir şey,öğrenciler eğitim görüyor,otel de uygulama oteli sanırım.

Bu parka bayıldık,su müzikle beraber hareket ediyor.Eline kahveni al,saatlerce otur,süper bir yer.

Bu arada Batum'da bir de kaybolduk...2 kişi bir şey almak için bir dükkana girmiştik,4 kişi de dışarıda bizi bekliyormuş.Bu mu şu mu derken oyalandık sanırım,dışarı çıktık veee grup ortada yok.İnanılmaz panik oldum.Kimseyi arayamıyoruz telefonlar yurt dışına kapalı,derdimizi anlatamıyoruz Türkçe bilen yok.O kadar sinir bozucu bir durum ki anlatamam.Normalde ben derdimi anlatacak kadar İngilizce bilirim ama ne gezer?Bildiğim her şeyi unuttum sanki...Yaklaşık 1 saat sonra tam biz nerede olduklarını bulmuşken onlar da bizi buldu.Allah'tan bir arkadaş bizi dükkana girerken görmüş,biz de o kadar dolanıp grubu bulamayınca ilk kaybolduğumuz noktaya gitmeye karar verdik ve bizi orada buldular.
Batum hiç güvenli bir şehir değilmiş,her türlü mafya kol geziyormuş.İyi ki 2 bayan tek değildik,erkek arkadaşların yanımızda olması o an için en iyi şeydi sanırım.Gündüz tek bir insan yok, neredeyse terk edilmiş gibi,akşam ise adım atacak yer yoktu,beyler oldukça sakindi(ya da sakin görünüyorlardı)ama ben çok panikledim.Sağ salim Çayeli'ne döndüğümüzde çok şükrettim.Allah kimseyi vatanından uzak düşürmesin,amin...
Hayırla,umutla kalın...

Çekilişe Buyrun...




    Sevgili Yasemin'in bloğunda yine çekiliş var,her zamanki gibi birbirinden güzel bir çok kumaş!Katılım için son gün 15 Kasım,acele edin,kaçırmayın derim...Yasemin uzunoğlu'nun bloğu: http://yaseminindiktikleri.blogspot.com/





16 Ekim 2013 Çarşamba

Gelinimize Koç Götürme ve Bayram Kombinim....

Herkese merhaba,
bu aralar ne kadar çalışkanım kendimi kutluyorum.İçimde bir yazma aşkı var ki değmeyin gitsin.Halbuki yazmayı düşündüğüm için fotoğrafını çektiğim birçok şey var ama hala bekliyorlar.Hoş bu post günün anlam ve önemine uygun olduğundan geciktirirsem anlamını kaybederdi.Yaklaşık 3 hafta önce kardeşime nişan yapacağımızı yazmıştım.(bakın mesela nişanda ne çok fotoğraf çektim yazımda kullanırım diye ama bekliyorlar.)Nişanı yaptık çok şükür, her yerde var mıdır bilmiyorum ama Çorum'da nişanlı kıza bayramda kurbanlık koç götürülür.Biz de bir heves kaptık koçumuzu Yozgat'ın bir köyüne gittik.(Her ne kadar kardeşim kaldı mı böyle adetler dese de babam bir tanecik oğlum var,kalmadıysa da biz yaparız dedi.)
                Gelincik bayram için ailesi ile birlikte oradaydı.Koçu aracın arkasına bindirmek,bağlamak biraz olaylı olsa da beylerin elinden kurtulamadı.Sonra nazar boncuklu bir kurdele taktık,alnına da kına yaktık.(Yukarıdaki foto kına yakılırken)
Oraya vardık,yemek yendi,gelinciğin hediyeleri verildi.Gençler bir gölet varmış oraya gidip gezdik,çok şükür evimize döndük.Böyle işleri çok seviyorum yaaa...İnsanları kaynaştırıyor,yakınlaştırıyor.Pek bir mutlu oluyorum ben,çok mu duygusalım acaba?
Bu da gelinciğe bayram hediyem,beğenmezse değiştirebilme şansı olsun diye tanıdık bir yerden aldım ama beğendiğini söyledi,güle güle kullanır inşallah.
Bu da bennnn!Bakmayın bayram kombini dediğime,yeni olan hiçbir şey yok.Rize'den dönünce pek bir sersemlemiştim,kafamı kaldıramadım.Evdekilerden ortaya karışık yaptım.Vallahi çok kilolu çıkmışım,tamam kilo var da bu kadar değil:)Ünlüler hep öyle derler ya...Başka bir postta daha net olanını eklerim,hak vereceksiniz.(Heheee)

15 Ekim 2013 Salı

Nice Bayramlar...

 
    Bloğumu takip eden,etmeyen:bilen bilmeyen,seven sevmeyen herkesin bayramı hayırla,huzurla,mutlulukla geçsin,nice bayramlara...
                                                                                                                       Hayırla kalın...

13 Ekim 2013 Pazar

Rize Dönüşü

                                                         Rize-Çayeli Eğitim Enstitüsi'nden görünüş
Herkese selam...
Harika geçen bir haftalık süre sonunda yine memleketteyim.Rize çok güzeldi,eğitim şahaneydi,ortam ve arkadaşlar harikaydı,süper şeyler öğrendik.Çok şükür yolunda gitmeyen hiçbir şey yoktu.Oda arkadaşım biraz farklı bir tipti,onu da hiç sorun etmedim.Zaten pek fazla birlikte takılmadık.Yaaa kadının yaşının küçük görünmesi iyidir,hoştur ama bazen de boştur bence! 36 yaşında bir kadın olarak insanların bana çok küçükmüşüm gibi davranmaları bazen gerçekten canımı sıkıyor.Beni 26-27 yaşında görüyorlarmış..Oda arkadaşım benden 1 yaş büyük olmasına rağmen bana minnacıkmışım gibi davrandı,ben de pek muhatap olmadım.Gaziantep'ten gelen 3 şahane insanla tanıştım ve çok iyi anlaştık...Hep birlikte vakit geçirdik.Eğitimler öğleye kadardı,öğleden sonra ise her gün bir geziye gittik.Uzungöl, Ayder Yaylası ve Batum'a gittik.(Batum'u ayrıca yazacağım ki! başıma neler geldi neler...)Her biri ayrı güzeldi.
   Dün Çorum'a geldim,bütün gün kafamı kaldıramadım.Dönüş bileti bulmak zor oldu,malum bayram öncesi tıklım tıklım her yer.Ek seferle geldim ve perişan oldum.Otobüs eski ve soğuktu,çok üşüdük.Kalorifer açın diyoruz zaten açık diyorlar.Yanımda Rize'de öğrenci bir kız oturuyordu,üstte mantosu varmış,indirdi de sarım sarım sarındık.Daha 1 saat önce tanıştığımız kızla aynı manto altında sarmaş dolaş geldik:)
   Nihayet evimdeyim,çooook özledim eşimi çocuklarımı...Ama 1 haftadır iş güç yok,yemek hazır,bulaşık yok rahatmış be...Neyse yine de arada bir böyle kaçamaklar iyi geliyor.Allah tüm kadınlara nasip etsin,amin...
                                                                       Hayırla kalın!
Not: Sevgili Nebihan Akça'dan Rize'ye selam götürdüm,onun için de gezdim...

6 Ekim 2013 Pazar

Yeni Gibi...Çekiliş Zamanı

 "YENİ GİBİ BLOG hediye çekilişi başlamıştır.. Sizde şansınızı denemek isterseniz buraya tıklayın ... Ben katıldım bile,herkese bol şans!

5 Ekim 2013 Cumartesi

Tunik Gömlek

Merhaba...
    Yorgun,bitkin ve nedense uykulu bir hafta sonundayım.Oysaki çok fazla enerjiye ihtiyacım var.Pazar gecesi 1 haftalığına Rize 'ye gideceğim inşallah. Hizmetiçi eğitim için...Malum gitmeden önce herşeyi düzene koymam gerekiyor.Okul işlerini hallettim,öğrencilerime günü gününe ödevler hazırladım,veli toplantısı yapıp annelerle görüştüm,neler yapılması gerektiğini anlattım.Evde daha rahatım aslında,eşim var.Eşime güvenmesem 2 çocuğu bırakıp 1 hafta gidemezdim sanırım.Ama yine de bir tedirginlik oluyor işte,hayırlısı bakalım!
     Rize'de ortam nasıl olur bilemiyorum,bloguma giremeyebilirim diye gitmeden yazayım ve diktiğim tuniğin aşamalarını paylaşayım dedim.Aslında henüz bitmedi ,bitmişini de sonra yayınlarım inşallah.Bitirebilirsem Rize'de giymeyi düşünüyorum hava durumuna göre....
                                                                                            Hayırla kalın...Kendinize iyi bakın!
Aşamaları dedim ama tek bir fotoğrafı atmışım pc ye.Buna kol olacak,yakadan da emin değilim,iptal edebilirim.Son halini ben de bilmiyorum,ruh halime göre değişimlere uğrayabilir....

1 Ekim 2013 Salı

Sabah Sabah Rihanna!

Herkese günaydın....
Uzun süredir sabahın bu saatlerinde evde değildim,özlemişim sabah sabah evimde olmayı.Hava da tam sevdiğim gibi...Dışarıda çok güzel bir yağmur çiseliyor. Çorum'a da sonbahar geldi artık.Ama çok şükür ki bugün birçok ilde olan fırtına tarzı bir şey yok.Oldukça sakin,kendi halinde huzurlu bir sonbahar...Ahh sonbahar,en sevdiğim mevsim olur kendisi!Birçok kişinin aksine ben ilkbaharı değil,sonbaharı severim.Nedense ilkbaharda mutlu olmak zorunluymuş gibi bir hava var herkeste!Aksiyim ya ne yapalım ben o zaman mutlu olamıyorum,benim mutluluğum sonbahar,sözün özü: Çoook mutluyum,elhamdülillah!

   Bugün neden evdeyim?Toplantım var,saat 10:00'da.Malum köydeyim ve gidersem dönüş şansım yok,o yüzden hiç gidemedim,öğrenciler de tatil yaptı.(Eminim çok mutlu olmuşlardır:))

    Hemen başlığımızda yazan Rihanna'nın sebebini de yazıp kaçayım,yoksa geç kalacağım...Baykumaş'
tan aldığım kumaşlarıma başladım yavaş yavaş....Şifon tuniklerimin içine astar yapmak için aldığım beyaz kumaş meğerse havlu kumaşmış,yazıyormuş aslında dikkat etmemişim.Ama hiç sorun olmadı,kızıma süper bir sabahlık oldu,hem de Rihanna'lı... Rihanna'lı kumaşı Yasemin Uzunoğlu'nun( bu arada kendisi ilk izleyicim olur,ben de yeri ayrıdır,sevgilerimi yolluyorum.) sitesinde gördüğüm bir çantayı kızıma dikmek için almıştım,dikeceğim inşallah!Azıcık ucundan canlılık katsın diye alıp sabahlığa ekledim.

   Yani kızım her sabah Rihanna ile güne başlayacak artık...Bakalım beğenecek misiniz?Sabahlığı beğenmeseniz de Rihanna' yı beğenirsiniz sanırım....

                                                                   Hayırla,sevgiyle kalın...